Almanya AB ülkeleri dışından da nitelikli çalışanlara kapılarını açacak. Yeni iş gücü yasası kapsamında dil şartında istisnalar ve iş bulma vizesi gibi imkanlar sunuluyor.
Avrupa Birliği (AB) dışından kalifiye iş gücünün Almanya’ya gelişini kolaylaştırmayı hedefleyen “Nitelikli İş Gücü Göç Yasası” 1 Mart 2020’de yürürlüğe girecek.
Açılış konuşmasını yapan Köln Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Sandra von Möller, Almanya’da nitelikli iş gücü açığının ekonomik büyümenin önünde önemli bir risk faktörü oluşturduğunu rakamlarla gösterdi. 2019 nitelikli iş gücü raporuna göre, sadece Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde ticaret, sanayi ve hizmet sektöründe toplam 6 milyon kişi istihdam ediliyor.
Ancak bu sayının 2030 yılında 4,8 milyon, ihtiyaç duyulan iş gücünün ise 5,5 milyon kişi olacağı hesaplanıyor. Bu hesaplamalara göre sadece bu eyaletteki iş gücü açığı 735 bin kişi. Bu rakam toplam iş hacminin yüzde 13,4’üne tekabül ediyor.
Almanya genelinde ekonomik beklentiler üzerine yapılan anketlerde, şirketlerin yüzde 60’ının en büyük endişesinin nitelikli iş gücü gerektiren ve içerideki kaynaklarla kapatılamayan pozisyonlar olduğu belirtiliyor.
Etkinliğe katılan uzmanlar, Almanya’nın iş gücü açığının Avrupa Birliği içinden kapatılmasının mümkün olmadığı sektörler için geliştirilen, AB dışından kalifiye iş gücünün ülkeye gelişini kolaylaştırmak ve hızlandırmak adına yapılan düzenlemeleri detaylı olarak katılımcılarla paylaştı.
Altı aylık iş arama vizesi
Yasanın getirdiği en önemli yenilik, üniversite mezunlarının yanı sıra, mesleki eğitimi ve/veya tecrübesi bulunanlara da Almanya’nın kapılarını açıyor olması. Yasa, eğitimleri ve mesleki kalifikasyonları Almanya tarafından tanınmış kişilere, Almanya’da iş aramak üzere altı aylık iş arama vizesi sağlıyor. İş arama vizesi, haftada 10 saate kadar deneme amaçlı istihdama da müsaade ediyor.
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Federal İstihdam Dairesi Yurt Dışı Uzman Yerleştirme Merkezi Sorumlusu Thorsten Rolfsmeier, yasanın amacının bir liste olmaksızın tüm meslek gruplarına kapıları açmak olduğunu belirtti. Rolfsmeier, öngörülen yasal düzenlemelere bakılarak mesleki fırsatların rahatlıkla anlaşılabileceğine dikkat çekti.
Bilişim teknolojileri alanında çalışanlar için sürecin daha kolay işlediğini belirten yetkili, “Bu alan için bir denklik aranmıyor. Diğer sektörlerde yedi yıl olması gereken iş tecrübesinin, bu alanda üç yıl olması yeterli görünüyor” dedi.
Make it in Germany platformu
Denklik alabilmek için adayların diplomalarını ve mesleki kalifikasyonlarını gösteren belgelerini sorumlu kurumlar aracılığıyla Almanya’ya iletmesi gerekiyor. Yetkililer ise başka ülkelerde edinilen eğitimin ve mesleki deneyimlerin Almanya iş piyasasında karşılığı olup olmadığını inceleyip, denklik kararını veriyor.
Rolfsmeier, Türkiye’den başvurmak isteyenlere “Make it in Germany” platformunu öneriyor. “Make it in Germany” portalı, işverenler ile potansiyel iş gücünü birleştiriyor. Bu portalda, iş gücü ihtiyacı içinde olan sektörler, başvurulabilecek açık pozisyonlar, sağlanabilecek mesleki eğitimler, yararlanabilecek vize türleri, denklik işlemleri ve Almanya’da yaşam konusunda Türkçe de dahil pek çok dilde danışmanlık hizmeti sağlanıyor.
Dil kriterinde istisnalar
Etkinlik sonrasında, Almanya’ya gelebilmek için gereken dil kriteriyle ilgili olarak DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kuzey Ren-Vestfalya Nitelikli İş Gücü Göç Merkezi Başkanı Axel Rosenthal, temel Almanca bilgisi şartının, bazı pozisyonlarda istisnaları olsa da, esas olduğunu belirterek, “Almanca bilmenin mesleği icra etmek için gerekli olmadığı durumlar da mevcut. Bu nedenle bu kriter durum özelinde değerlendirilmeli ancak hukuki gereklilikler göz ardı edilmemeli. Süreçten öğrenerek, farklı durumlarda nasıl çözümler bulabileceğimizi değerlendirerek ilerleyeceğiz” diye konuştu.
KPMG Hukuk Bürosu Göç Hizmetleri Birimi’nden avukat Sebastian Klaus, yeni yasal düzenlemeleri, nitelikli iş gücü göç yasası bünyesinde gelenlerin süresiz oturum hakkına erişim koşullarını şu sözlerle anlattı: “Süresiz oturum izni koşulları, vize türüne göre farklılık gösteriyor. Sektöre, maaşa ve iş kontratına bağlı olarak mavi kart sahibi olmaya hak kazananlar için süre B1 Almanca seviyesiyle 21 ay, A1 Almanca seviyesiyle 33 ay olarak belirtiliyor. Mavi kart sahibi olmadan çalışmaya gelenler için süresiz oturum hakkı için gereken süre 2 ile 4 yıl arası. Bu süre, mesleki eğitimin nerede alındığına göre değişkenlik gösteriyor. Mesleki eğitimlerini Almanya’da tamamlayanlar için bu süre iki, yurt dışında tamamlayanlar için dört yıl.”
Yeni iş gücü yasasıyla Almanya’ya gelenlere aile birleşimi konusunda da kolaylıklar sağlanacağını belirten Klaus, başvuru sahibinin eşi ve bekar çocuklarının da yeni düzenlemenin avantajlarından yararlanabileceğini söyledi.
Köln Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Sorumlusu Christopher Meier ise şirketlerin ihtiyaç duydukları çalışan profilini bildirdikleri durumda, nitelikli adayların Almanya’ya gelmesini hızlandırmak için yapılan düzenlemelerin, hedeflenen ekonomik büyümenin anahtarı olduğunun altını çizdi.
Yasadan yararlanmak için herhangi bir yaş sınırı bulunmadığını da belirten Meier, sektör kısıtlamasına da gidilmediğini vurguladı. Meier, “Bazı sektörlerin daha öncelikli olduğunu söylemem zor, farklı alanlarda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyoruz” dedi.
Vize almak için bilgiler kaynak: https://tuerkei.diplo.de/tr-tr/service/05-VisaEinreise
Kaynak:Ayşegül Ilgın
© Deutsche Welle Türkçe
This post was last modified on Mart 31, 2020 6:13 am